Beyoğlu 19. yüzyıl itibariyle Avrupalı devletlerin Sefarethaneler açtığı bir bölge olarak bilinirdi. İstanbul’a yerleşen Levantenler, ticaretle uğraşmak amacıyla göç etmiş Avrupalılar, ile “Grande Rue de Pera” bir Avrupa semtine dönüştü. Osmalı'da “Grande Rue de Pera” ismiyle anılırdı ve pasajlar, tiyatro, sinema ile kitabevlerinin açılmasından sonra imparatorluğun dünyaya açılan çağdaş penceresi oldu. Günümüz de kültürel olarak yara almasına rağmen hala birçok sahaf ve kitabevine ev sahipliği yapmaktadır. Kitap meraklıları için bazı meşhur kitabevleri şöyle sıralanabilir:
Taksim Kitabevi (Sosyoloji ve dini bilimler), YKY Kitabevi( 20. yüzyıl edebiyatı), İnsan Kitabevi, Aslıhan Kitapçılar çarşısı (Eski basım nadir kitaplar), Türk-Alman kitabevi( Alman Edebiyatı), Kitab-ı Mukaddes kitabevi (Eski-yeni ahit incelemeleri) ve Simurg Kitabevi.
Günümüze ulaşmayanlar arasında ise en ilginç iki mekan: Galata’da bulunan 93 yıl hizmet vermiş ve 30 bin civarı kitabın satıldığı Türkiye'nin ilk müzayede mekanı olan “Librairie de Péra” ile sadece kadın sorunlarına değinen kitaplar satan Beyoğlu’nun ilk ve tek feminist kitabevi Amargi Kitabevi’nin Tel Sokak’taki dükkanıdır.
Beyoğlu ve onun kültür dairesini tanımak için Turan Akıncı’nın Beyoğlu: "Yapılar, mekânlar, insanlar (1831-1923)" eseri okunabilir.
Beyoğlu hakkında birkaç ilgi çekici bilgi
İstanbul yakasında bulunan Bizanslılar buraya ‘karşı yaka’ anlamına gelen ‘Pera’ adını vermişlerdir. İmparator Jüstinyen GALATA’da sonradan birçok bina yaptırdığından buraya “Jüstinyana” da denilmektedir.
Beyoğlu’nda pek çok dükkân bulunduran bazı pasajlar, Türkiye'nin en eski modern alışveriş merkezleri olarak nitelendirilir.
1863’te hizmete giren Londa metrosundan sonra dünyanın en eski ikinci, Türkiye'nin ise ilk yer altı raylı toplu taşıma sistemi olan “(Karaköy - Beyoğlu) Tarihi Tünel Füniküler Hattı” Beyoğlu’nda yer almaktadır.
Comments