Akşam vakti plaja gittiğinizi hayal edin. Plajda yürümeye başlıyorsunuz ve adım attıkça kumda mavi renkli ve parlayan bir şey gözünüze çarpıyor. Aklınıza hemen kimyasal bir maddenin kuma karışmış olabileceği gelebilir. Ancak gerçek bundan çok daha farklı. Endişe etmenize hiç gerek yok çünkü o mavi renkli parıltının nedeni biyolüminesans. Peki biyolüminesans nedir ve nasıl meydana gelir?
Biyolüminesans; bazı canlılar tarafından gerçekleştirilen kimyasal tepkimeler sonucunda açığa ışık çıkması olayıdır. Floresans ve fosforesans olaylarının aksine enerji üretimi canlı tarafından yapılır, enerji dışarıdan alınmaz. Aslında biyolüminesans bir çeşit kimyasal ışıldamadır. Ortamın asitlik derecesinin farklı olması, sıcaklık ve basınç değişimleri gibi faktörler canlılarda biyolüminesansı başlatan etmenlerdendir. Örneğin denizde yaşayan bazı tek hücreli planktonlarda biyolüminesans kıyıya vuran dalgaların etkisiyle başlar. Canlılardaki lüsiferin (ışık yayılımına neden olan doğal bileşiklerin genel adı) oksijen ile tepkimeye girmesi sonucunda kimyasal enerji, ışık enerjisine dönüştürülür. Bu ışık mavi, yeşil ve hatta kırmızı renkte olabilir. Canlılar biyolüminesansı çeşitli amaçlarla kullanabilmektedir. Avlanma, savunma, eş bulma ve saklanma bu amaçlardan sadece birkaçıdır.
Plajların yıldızlar gibi parlamasına neden olan canlı ise fitoplankton (planktonların fotosentez yapan türü) olan Lingulodinium polyedrum. Fitoplanktonların bu türü hem tatlı hem de tuzlu sulu ortamlarda yaşayan mikroskobik organizmalardır. Hareket ile aktive olan biyolüminesans olayı sonucunda meydana gelen ışığı, yırtıcaların dikkatini dağıtmak amacıyla kullanırlar. Bu organizmalar biyolüminesans ile kendilerini yırtıcılara karşı korurken aynı zamanda biz insanlara da görsel bir şölen sunarlar. Bu organizma, biyolojik saati sayesinde sadece gece vaktinde ışık saçar. Gündüz vakti karanlık bir ortamda bulunsa bile ışık saçmamaya programlıdır.
Biyolüminesansın en bilinen örneği ise ağustos böcekleridir. Toprağın üstünde 4 haftalık ömrü bulunan ağustos böcekleri çiftleştikten sonra ölürler. 4 hafta gibi kısa bir zaman zarfında eş bulmalarını kolaylaştırmak için biyolüminesansı kullanırlar. Işık yayarak erillere doğurganlıklarını gösterirler ve daha kolay eş bulurlar.
Biyolüminesans üzerine birkaç ilgi çekici bilgi:
Aristoteles, MÖ. 350 yılında biyolüminesans olayını ısı yaymayan “soğuk ışık” olarak tanımlamıştır.
Cookiecutter köpek balıkları biyolüminesansı daha küçük görünmek için kullanırlar. Böylece onu olduğundan küçük sanarak avlamaya gelen balıkları kolayca avlarlar
Lüsiferaz enzimi bu tepkimeyi hızlandıran bir enzimdir. Genetik mühendisliğinde de kullanılmaktadır. Denizanalarında bulunan biyolüminesanstan sorumlu genin farelere enjeksiyonu ile farelerin de parlaması sağlanmıştır.
Biyolüminesansın yiyecek ve içeceklerde zararlı organizmaların kolaylıkla bulunabilmesi gibi bir işlevi de vardır.
Comments