Dumlupınar Faciası, Marshall Yardımı ile birlikte Amerika tarafından Türkiye’ye verilen “Dumlupınar” isimli denizaltının 1953’de Gölcük’teki Denizaltı Komutanlığı ana üssüne giderken Nara Burnunda (Çanakkale) İsveç bandıralı “Naboland” yük gemisi ile çarpışması sonucunda batması olayıdır. Dumlupınar, Naboland ile çarpışmasından sonra denizaltının içindeki 86 kişiden sadece 22’si sağ kalabilmiştir. Ancak denizaltının içinde mahsur kalmıştır. Güvertedeki 5 kişi denize atlayıp bölgedeki gümrük botları tarafından kurtarılabilmiş; 2 gözcü Naboland’ın pervanelerine takılarak ve 1 kişi ise güverteden düşerek boğulup şehit olmuştur. Şehadet, mürettebatın bir kısmını da uykuda yakalamış. Bazı talihsiz askerler ise kompartmanlarının su ile dolmasıyla beraber boğularak can vermiştir. Üç erin, bu anda bile kahramanlıklarını sergileyerek kıç bölgesindeki kapakları kapatması ile mürettebatın devamının yaşayabilmesi için zaman kazandırmıştır.
Dumlupınar denizaltısı 80 metre derinliğe kadar batmaya devam etti, sonra dibe çakıldı. Naboland yük gemisinin yardım çağrısı ve kıç güvertede bulunan şamandıranın (yüzebilen, ve denizaltılarda batma durumunda su yüzüne çıkıp iletişimi sağlayan araç) otomatik olarak su üzerine çıkmasıyla yeryüzü ile bağlantı çabucak kuruldu. Daha önce Amerika’da batan bir gemiden 80 kişiyi kurtaran “Kurtaran” gemisi yıldırım hızıyla olay yerine geldi ve kurtarma planları yapılmaya başlandı. Denizaltıya kurtarma çanı takılacak, 22 kişi yukarı alınacaktı. Fakat zaman dardı, planı uygulamaya dökmek için sadece 72 saatleri vardı. Üstelik, bölgedeki birbirine ters iki akıntı ve kötü hava şartları çok zorluk çıkarıyordu. Zaman su gibi akıyordu. Memleketteki herkesin gözü, Kurtaran’ın üzerindeydi. Zaman geçti, fakat ne yazık ki iyi haber gelmedi. Saat 02.15’de, Dumlupınar’da bulunan Astsubay Selami’nin, Kurtaran’ın şamandırasından bağlantı kuran Üsteğmen Suat ile konuşmasında söylediği son cümle “Vatan sağ olsun...” idi. Türkiye o gece 7’si subay, 35’i astsubay, 39’u er olmak üzere 81 şehit verdi.
Dumlupınar Faciası hakkında birkaç ilgi çekici bilgi:
Faciadan sonra Naboland gemisine haciz konuldu, kazada hatalı görülen iki kaptan yargılandı. İsveçli Kaptan Lorentzon 6 ay hapis 500 lira ağır para cezasına, Dumlupınar Komutanı Yüzbaşı Sabri Çelebioğlu ise 1 yıl, 8 ay ağır hapis ve 800 lira para cezasına çarptırıldı.
“Ah Bir Ataş Ver” adlı anonim türkü, bu faciaya ithafen yazılmıştır.
Astsubay Üstçavuş Nurettin Ersoy, canı pahasına da olsa Dumlupınar'a en fazla yaklaşan dalgıçtı. Ersoy, 80'inci metrede bayılıp irtibatın kesilmesiyle yukarı çekildi. Astsubay Üstçavuş Nurettin Ersoy, 15 saat boyunca basınç odasında tutularak hayata döndürüldü. Günümüzde ise modern ekipmanlarla Avustralyalı serbest dalgıç Herbert Nitsch 253 metreye kadar dalmayı başarmıştır.
Comments