Öncelikle İnsan Genom Projesi’ni tanımlamakla başlayalım. Amerika Birleşik Devletleri’nin desteği ile başlatılan bu proje genlerin haritasının çıkarılması ve genlerin fonksiyonunun ortaya konulması ile ilgilidir. İnsan hayatında oldukça önemli rolleri olan bu proje, hastalığa sebep olan genleri tespit etme, tespit edilen genlerin sağlıklı olanlarla değiştirilmesi, insanların genetik yapısına uygun ilaç üretilmesi ve hastalıklı nesillerin doğumunu önleme gibi amaçlara sahiptir. [1].
Amerika Enerji Kurumu ve Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün çabalarıyla 1990 tarihinde resmi olarak başlatılmış ve 2006 yılında resmen sonlandırılmıştır. Peki, günümüzde istenilen noktaya gelindi mi? Bu soruya cevap vermek gerekirse, büyük bir oranda yol katedildiği ve tıp alanında büyük ses getirdiği bir gerçektir fakat istenilen noktaya henüz ulaşılamamıştır. Ayrıca, genetik izolasyon ve gen manipülasyonları gibi çalışmalar gelişmeye açıktır. Projenin bir diğer önemli kısmı ise klonlama ve kök hücre uygulamalarıdır. Bu uygulamalarda başarı sağlandığında, birçok insan için faydalı olacağı açıktır.
İnsan Genom Projesi, bir yandan amaçladığı sonuçlara ulaşmaya çalışırken bir yandan da etik açıdan tartışmalara sebep olmaktadır. İnsan doğasını bozacak şekilde genlerin düzenlenmesi ve insanların doğasının kalıcı olarak değiştirileceği düşünceleri başlıca endişelerdendir. Genetik hastalıkların tanısının önceden konulması da insanların kafasında hayatlarını nasıl şekillendireceği, çevresiyle ilişkilerinin nasıl etkileneceği gibi sorular oluşturmaktadır. [2] Ölümcül bir hastalığa sahip olduğunuzu ve size bunun önceden tanı konularak bildirildiğini var sayın. Ancak bu durum sadece ekonomik durumu yüksek kişilere sağlanabilir. Bu durumun ne tür ayrımcılığa yol açabileceğini ve yaşam hakkı açısından ne kadar doğru olduğunu düşünmek size kalmış. Gen tedavisi ve klonlama gibi tekniklerin sadece bir grup insan topluluğunun sağlığını olumlu yönde etkileyebilmesi ihtimali de bir başka tartışma konusudur.
Özetlemek gerekirse, İnsan Genom Projesi insanlık tarihi açısından her ne kadar faydalı görünse de, temel hak ve özgürlükleri yok ederek insanlığı ayrımcalığa itme potansiyeli taşıma düşüncesi mevcuttur. Bu açıdan bakıldığında projeyle ilgili etik açıdan sorunlar tartışmaya açıktır ve potansiyel sonuçları, uygulama alanları kapsamlı bir biçimde ele alınmalıdır. [3]
İnsan Genom Projesi hakkında hap bilgiler:
DNA dizileme araçları ve teknolojisindeki yeni gelişmeler İnsan Genom Projesi’nin ikincil amaçları arasındadır. [4]
Resmi olarak ekim 1990'da başlatılan İnsan Genom Projesi’nin resmi tamamlanma tarihi ile James D. Watson ve Francis Crick'in DNA'nın çift sarmal yapısını keşfetmelerinin 50. yıl dönümü kutlamaları aynı zamana denk getirildi. [5]
Referans:
[1] Yıldırım, M. F. (2007). İnsan Genom Projesi ve Hukuk Dünyasının Etkileri. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 11(1), 355-366.
[2], [3] Demir, A. (2013). Etik açıdan insan genom projesi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimleri Dergisi, 12(23), 317–327.
[4] Johnson, D. R., & Hisama, F. M. (2007). Genetics as a Tool in Neurology. In Molecular Neurology (pp. 1–17). Elsevier.
[5] Gannett, L. (2008) The Human Genome Project, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Fall 2023 Edition), Edward N. Zalta & Uri Nodelman (eds.)
Comments